Comenius Project

Comenius Project
Portugal

Monday, November 1, 2010

Justice, Pollution, Friendship and Tolarance - Turkey


FRIENDSHIP

To talk to those values, the people lose

Speak out for those without talking, the words lose

Those who know, don't lose their words and people

Behold, there are folks you suffocate you and you feel that you find some time

Behold, there are folks who know your destiny and sadness

There when you need ideas from you folks know more than you think and gives you the mind

There are folks you know, when you are with your sorrow end

There are folks you know, that there is a good call


HOŞGÖRÜ
  • Bu çağın gereği ortak bir din değil, çeşitli dinlere bağlı insanlar arasındaki karşılıklı hoşgörü ve saygıdır. Gandhi
  • Hoşgörü, en iyi dindir. Victor Hugo
  • Hoşgörü, uygarlığın biricik sınavıdır. Arthur Helps
  • Hoşgörü, yapılan her şeyin kolayca kabul edilip onaylanması değildir. Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği ve acı bir duygu beslemeden, anlayışlı bir tartışma arzusudur. Macintosh
  • Hoşgörüsüzlük, insanın kendi davasına inanmasının bir kanıtıdır. Gandhi
  • İnsanlığın kurtuluşunu sağlayacak en büyük erdem hoşgörüdür. H.Wilhelm Van Loon
  • Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie

Taliha Beril Terzi
                                                                                           
11-And Kimya


ADALET
Aslında adalet dendiğinde herkes temelde aynı kavramları anlar ve bu kavramlar çoğu insan tarafından kabul görür. Bu, hiçbir farklılık gözetmeden tüm insanları kapsayan, insanlar arasındaki dil, din, ırk gibi tüm ayrımlara rağmen, imkanları hakka uygun bir biçimde paylaştıran, güçlülerin değil haklıların üstün olduğu bir dünya oluşturmayı hedefleyen bir adalettir.
İnsanları adaletten uzaklaştıran etken ise, prensipte kabul ettikleri bu adaleti, kendi çıkarları ile çatıştığında reddetmeleridir. Örneğin rüşvetin kötü bir yol olduğunu, rüşvet yiyerek adaletsizlik yapmanın ahlaksızlık olduğunu sözde herkes kabul eder. Ama kendilerince cazip bir rüşvet teklifi ile yüzyüze gelen bazı insanlar, birtakım “gerekçeler” uydurarak, sözde kabul ettikleri bu kıstasları hiç düşünmeden çiğnerler.
Aynı şekilde, mahkemelerde şahitlik yapan insanların mutlaka doğru konuşmaları, gerçeği anlatmaları gerektiğini de herkes bilir ve kabul eder. Oysa bir mahkemede şahit olarak ifade veren bazı insanlar, kendilerinin veya yakınlarının çıkarları söz konusu olunca hemen tavır değiştirir ve kolaylıkla yalan söylerler. Bu kişiler adaleti prensipte kabul etmekte, ama kendi çıkarlarıyla çatıştığı anda tereddütsüz olarak çiğnemektedirler. Kamuya açık malların eşit paylaşılması gerektiğini de yine herkes prensipte kabul eder. Ancak bir “yardım kampanyası” olduğunda, dağıtılan mallardan daha fazla, hem de hakkından fazla alabilmek için birçok insan birbirini ezer. Yine, çıkarlar adalete karşı üstün gelmiştir.
Bu şekilde pek çok örnek verebiliriz. Ama sonuçta karşılaştığımız gerçek aynıdır: Bazı insanlar adaletin gerekliliğine inansalar dahi, kendi çıkarları söz konusu olduğunda adaleti çiğneyebilmektedirler. Bu şekilde düşünen insanlar bazı toplumlarda çoğunluğu oluşturdukları için de, adalet hayali bir kavram olmaya devam etmektedir.


Ozan Goroğlu
10 And


DOSTLUK
Konuşmaya değer olanlarla konuşmazsan, insanları yitirirsin.

'Konuşmaya değer olmayanlarla konuşursan, sözcükleri yitirirsin.

Bilenler, insanları da sözcükleride yitirmezler.

Hani dostlar vardır, bunaldığınızda, yanınızda hissettiğiniz ve kimi zamanda bulduğunuz.

Hani dostlar vardır, kaderinizi, kederinizi bilen.

Hani dostlar vardır, üzemezsiniz, kızamazsınız, kıyamazsınız.

Hani dostlar vardır, fikre ihtiyaç duyduğunuzda, sizi sizden daha fazla düşünüp akıl verir.

Hani dostlar vardır, beraber olduğunuzda kederiniz bitiverir.

Hani dostlar vardır, '' İyi ki var '' dediğiniz.



Buşra Tatar
11. Sınıf



No comments:

Post a Comment